makalem

Yeni Üyelik

uzerine.com a üye olmak için tıklayın

Haber bülteni üyeliği

PAPA'DAN İLAHİ ADALET SALVOSU

Geçen hafta Papa Amerika da çıkan ve sonrasında dünyanın ekonomik dengelerini alt-üst eden kriz için "ilahi adalet"dedi ve şöyle devam etti; 16. Benediktus, "yaşanan krizin maddiyata bel bağlamanın yanlışlığını ortaya koyduğunu" savunarak, "Hayatlarını sadece başarı, kariyer ve para gibi gözle görülür ve hissedilebilir şeyler üzerine bina edenler, evlerini kum üzerine kurmuşlardır. Gerçekmiş gibi görünen bu şeyler eninde sonunda geçip gidecektir" diye konuştu.

Dünyada ve Ülkemizde herkes Papa.nın söylediğini bilir.Bu durumu farklı kılan nedir? Toplumun önünde Hıristiyan dünyasının liderinin bunu medya aracılığı ile aleni paylaşmasıdır.

Türkiye de bir din adamı çıkıp bu tarz ifade kullansa yer yerinden oynar,bir bardak suda fırtınalar koparıp,vatan,millet nidaları atılır.Ben artık bunlara prim vermiyorum ve eminim ki sizlerde bu tip davranışlara prim vermiyorsunuzdur..Kimse.nin zenginin malında gözü yok.Fakat çalışanın,emeğini sarf edenin maaş ve özlük haklarında sorunları var.İnsanlar düşünce yaşamından uzak.Kafalar sadece  ev kirasına,okul giderlerine ve bu ayı nasıl çıkarırıma endeksli şartlanmış durumdalar.

Zenginler daha çok kazanmak,daha çok çalıştırmak hevesi ve arzusunu sürekli zirveye taşımışlardır.

Bunu yaparken de çalıştırdıkları personelinin haklarını hep kırpmıştır.Daha az maaş ve daha çok çalışma sloganları olmuştur.Onlar bir memurun ve işçinin 30 günde aldığını bir gece de eğlence de

Tatilde harcayacak gücü elde ederken  hiç düşünmemektedirler veya göz ardı etmektedirler.

Biri ağlarken sen gülerek yaşıyorsan,mutlaka bir gün sende ağlayacaksın."Eden bulur" demiş atalarımız.Haksız kazancın ve haksız fiilin karşılığı ya kullar vasıtası ile yada İlahi adaletle yerine gelecektir.

Bir an nefesinizin durduğunu düşünün.Siz trilyonlara hükmediyor ve on binlerce çalışanınız var.

Sahibi olduğunu düşündüğün o her şeylerin sana bir faydası olmayacak.Sen insanlara ve insanlığa sana lütfedilen bu mal ve mülkle eğer ki hoş sada  bırakabildi isen ne ala.Yoksa inanç noktasında

Senin halin harap.İnanmıyorsun ve ona göre bu dünya da har vurup harman savurdun.Ezdin,savurdun

Zulmettin,hakları gasp ettin.Falanca vardı ya ne şerefsiz di,lanet olsun,pislik iyi ki de öldü de kurtulduk diyecekler.Sözlerimin ağır olduğunun farkındayım ama ne o kalpler ne de onlarda ki ruh dünyası tınlamıyor.

Yok olmak sözünü kullanan insanların penceresinden de bakılsa ben şahsen ardımdan kötü anılmak istemem.Papa ve bizde ki din adamları çalışırken hem bu dünya için çalışmayı hem de ahiret için çalışmayı öğütlemektedirler.Hele ki işverense kılı kırk yarıp çalışanını memnun etmenin gerekliliğini Hz.Muhammed (s.a) değinmiştir;"çalışanın alın teri kurumadan hakkını verin" diyerek toplumsal

Huzurun  ve işçi-işveren arasında ki güvenin temelini işaret etmiştir.

Hz.Muhammed (s.a) "hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için,yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın diyerek" dünya-ahiret dengesine işaret etmiştir.

Peygamberimiz ayrıca,istek ve arzuların hiç bitmeyeceğini şöyle örneklemiştir;bir vadi dolusu altın verilse size ve denilse ki öbür tarafta ki vadi de altın var siz onu da istersiniz.Peygamberimiz insanlarn istek ve arzularının hiç bitmeyeceğini bir kez daha bize öğretmiştir.